Kadınlar için Bebeklikten-Yetişkinliğe Çocuk bilgilerinin paylaşıldığı bu yazımızda Ceza Çocuğun Duygularını Etkiler mi hakkında detaylı bilgiye ulaştınız.
Dilerseniz Bebeklikten-Yetişkinliğe Çocuk kategorisinde bulunan diğer makalelerimizi okuyarak daha başka bilgiler edinebilirsiniz.
Bu kurallar, çocuğun özgürlük duygusunu etkilemez mi?
Hayır. Tam tersine, bazı kısıtlamalar olmadıkça çocuğunuzda özgürlük kavramı gelişemez. Ne yazık ki, bazı yetişkinler, kural ve düzen yokluğunun özgürlük duygusunun gelişmesinde etkili olduğunu sanır. Hoşa gider ve olumlu içeriklerle dolu bir söz olan, "hoş görürlük" dolu bir atmosfer yaratmak isterler. Çoğu zaman bu söz mutlak bir kural yokluğunu tanımlamak için kullanılır. Kişisel kanımca, eğer aşırı hoşgörüye dayanan bir tutum benimseyip herhangi bir disiplin kuralı uygulamaktan kaçınırsanız çocuğunuz davranışlarınızı kayıtsız olarak yorumlayacaktır. Kayıtsız olduğunuz kanısına da saplanınca bundan kendisine aldırmadığınız sonucunu çıkaracaktır ki bu son derece zararlı sorunlara yol açabilir.
Daha da kötüsü, aşırı "hoş görürlükle yetiştirilen bir çocuğun çoğunlukla uygun iç kontrol mekanizmalarını geliştirmekten yoksun kalması ve davranışlarında yıkıcılığın baskın olmasıdır. Böyle bir çocuk ise, "canavar" olmaya adaydır. Çocukta doğuştan gelen yıkıcılık itkileri olmasa bile, davranışlarını kısıtlayarak enerjisini yapıcı, hiç olmazsa yararlı faaliyetlere yöneltmek için hiç kimse, özellikle anne ve babası özel bir çaba harcamamıştır. Doğuştan gelen yapıcı ve yaratıcı pek çok niteliğin, oldukça yıkıcı itkilerin olumlu bir şekilde yönlendirilmeleri sonunda ortaya çıktığı bütün psikiyatr ve psikologlarca bilinen bir olgudur. Örneğin, yeni buluşların önceden yürürlükte olan kanıları yıkması bakımından her yeni bilimsel buluş bir ölçüde yıkıcı bir unsur taşımaktadır. Gerçekten de ilim adamları, sürekli olarak yürürlükte olan fikirleri yıkmaya çalışmaktadır, fakat önemli olan yıkmakla kalmayıp yerlerine daha iyilerini getirme yönünde çaba harcamalarıdır. Yıkıcı itkileri olumlu faaliyetlere dönüştürmek, ancak davranışları düzenlemekle mümkün olabilir.
Aşırı serbestlik içinde yetiştirilmiş pek çok çocukta çekingenlik (inhibisyon) görülür. Bunun nedeni, kendi yıkıcılık itkileri karşısında duydukları dehşettir. Çevrede onlara itkilerini kontrol etmede yardımcı olacak yetişkin bulunmadığından, kararsızlık onları bütün faaliyetlerden kaçınmaya yöneltir. Bu çocuklar her konuda kendilerini sıkar, son derecede gergindirler. Onlara eğlenip eğlenmediklerini soracak olduğunuzda, cevap vermek için düşünmeye ihtiyaç duyduklarını söyleyebilirler.
Davranış bozukluğu sorunları nedeniyle tedavi için başvuran, bu tür çevrelerde yetişmiş pek çok insan tanıdım. Karar vermek onlarca dünyanın en güç işidir. Gelecek için planlar yapmak, kendi geleceklerini düşünmek yeteneğinden yoksundurlar, herhangi bir şeyin tadına vararak neşelenmek, hayatın tadını çıkarmak onlara yabancıdır. Ana babalarının koymamış olduğu sınırları kendi kendilerine çizmek zorunluluğunu duymuşlardır ve bu sınırlar çoğu zaman herhangi bir ana babanın koyabilecek olduklarından çok daha sıkıdır. Yaşamlarında içten gelen davranışlara hiç yer yoktur.
Çocuğun Duygusal Sorunları
Yazan: Dr.Lee Salk