Kadınlar için Bebeklikten-Yetişkinliğe Çocuk bilgilerinin paylaşıldığı bu yazımızda Çocuğun Yatağınıza Gelmesine İzin Verilmeli mi hakkında detaylı bilgiye ulaştınız.
Dilerseniz Bebeklikten-Yetişkinliğe Çocuk kategorisinde bulunan diğer makalelerimizi okuyarak daha başka bilgiler edinebilirsiniz.
Çocuğun yatağıma gelmesine izin vermeli miyim?
Çocuğunuzun birtakım cinsel duyulara yol açabilecek ve ilerde cinsel yönü olan olaylarla birlikte hatırlanabilecek ilk deneylerinden biri, sizin yatağınıza gelmiş olmasıdır. Psikanalistler, çocukların hiçbir zaman yatağa alınmaması gerektiği konusunda birleşmişlerdir. Bu tavır alışı benimsemekle her ne kadar birtakım yararlar sağlanabilirse de, kendi deneylerime dayanarak şunu belirtebilirim ki, pek az ana baba bu kuralı hiç dışına çıkamadan uygulayabilir; ayrıca, bunun "hiç bir zaman" olmaması gerektiği kanısını paylaşmamaktayım. Yapılacak en akla yakın şey, çocuğa kendine ait bir yatağı olduğunu ve herkes gibi onun da kendi yatağında uyuması gerektiğini anlatmaktır.
Bütün bunlara rağmen çocuk bir gece korkulu bir düş görüp yanınıza gelmişse, bunun mutlaka çocukta bir psişik travma bırakacağı, ya da ana baba ilişkisini zedeleyeceğini düşünmek yersizdir. Ama cinsel uyarıma neden olabilecek en ufak davranışlardan bile kesinlikle kaçınmanız, çocuğunuzun bu tür bir davranışı olduğunda da ona engel olmanız şarttır. Son derecede önemli başka bir nokta da, onun karı-koca ilişkilerine ve mahremiyetine engel olucu bir etken durumuna gelmesine izin vermemektir. Çocuk, yatağınıza gelmeyi bir alışkanlık haline getirirse eşinizle cinsel ilişkinize mani olacak ve bu, büyük bir huzursuzluk doğuracaktır. Ana baba arasına girmesine izin verilmesi ilk başta çocuğun hoşuna giderse de zamanla cinsel kişiliğini bulması açısından güçlüklere yol açacaktır. Ana babasının arasına girebileceğini hissederse çocuk kendi cinsiyetinden olan ebeveynle aynileşmeye (identifikasyon) daha az istek gösterebilir; bunun nedeni de aynı cinsten olan ebeveyn bir kenara itilmeye razı oluşudur.
Çocuğun Duygusal Sorunları
Yazan: Dr.Lee Salk