Kadınlar için Bebeklikten-Yetişkinliğe Çocuk bilgilerinin paylaşıldığı bu yazımızda Problemli Çocuk hakkında detaylı bilgiye ulaştınız.
Dilerseniz Bebeklikten-Yetişkinliğe Çocuk kategorisinde bulunan diğer makalelerimizi okuyarak daha başka bilgiler edinebilirsiniz.
Bütün davranış bozukluklarının nedeni, ruhsat sorunlar mıdır?
Birçok davranış bozukluklarının nedeni, ruhsal sorunlardır, ancak hepsinin değil. Genellikle davranış bozukluklarının iki temel nedeni olduğu kabul edilir:
1- Çevre faktörleri
2- Fizyolojik faktörler.
En fazla rastlanan ruhsal sorunlar çocuğun deneyimlerine, yetişmesine ve genel olarak çevresel faktörlere bağlanır. Maalesef toplumumuzda amatör bir zihniyemle bütün davranış bozukluklarının kökeni, çevresel ve ruhsal olarak yorumlanmaktadır. Bu yüzden devamlı: «Öyle bir evde yaşıyor ki», «Çocuğun çektiği çileyle», «Öyle bir babayla» gibi cümlecikleri duyabilirsiniz. Yalnız birçok davranış bozukluklarının nedeninin çevresel olmadığı da bir gerçektir. Fizyolojik bozukluklardan ötürü davranış bozuklukları gösteren pek çok çocuk vardır. Birçok çocuğun merkez sinir sisteminde, gebelik, doğum ve anneden ayrılma dönemlerinde meydana gelen küçük bozukluklar kalır. Doğum, bebekte gerilimler yaratır, özellikle doğum kanalından geçerken beyne büyük baskılar olur. Aynı zamanda o ana dek gerekli oksijeni sadece anneden sağlayan bebek, kendi yetenekleriyle ciğer solunumuna geçer. Bu geçiş döneminde, bazen beyinde küçük yıkımlar yapacak denli gecikmeler olabilir.
Çoğu kez beyinde yıkım olup olmadığını anlamak çok zor olmakta, ancak çocuk okula gidip ciddi öğrenim sorunlarıyla karşılaştığında fark edilmektedir. Davranış bozukluklarına yol açan diğer fizyolojik nedenler arasında, hormon dengesizliklerini, şeker-kan seviyesi değişmeleri, beslenme yetersizliklerine bağlı diğer faktörler gibi biyokimyasal dengesizlikleri sayabiliriz. Fakat davranış bozukluklarına yol açan fizyolojik nedenler arasında en önde gelen; merkez sinir sisteminin ya da bağlantıları sağlayan sinirlerin iyi çalışmamasıdır. Çoğu kez bu bozukluklar olağan bir doktor muayenesinde teşhis edilemeyecek kadar belirsizdir. Sinir sisteminin iyi çalışmamasına yol açan birçok neden arasında; sistemin zedelenmesi, beynin çeşitli bölgelerinde ciddi iltihaplara neden olan virüsler, hücrelere bozucu etkenlerde bulunan bazı kimyasal dengesizlikler sayılabilir. Örneğin, beyne ulaşan oksijen miktarı yetersizse, beyin hücrelerine yıkıcı etkide bulunur, bunun sonucu, daha ilerdeki yıllarda davranış bozuklukları görülebilir.
Saldırganlık, hiperaktivite (fazla hareketlilik), okulda dikkat eksikliği, öğrenme güçlükleri, yazı yazma zorlukları, arkadaşlarla anlaşmazlık ve ciddi kızgınlık nöbetleri gösteren çocuklar vardır. Çoğu kez bu çocuklarda doğum öncesi ve doğum sırasında olağan dışı gelişmeler olduğu ortaya çıkmaktadır. Bazılarında ise doğum öncesi ve doğum normal cereyan ettiği halde, çok yüksek ateşle ve sonraları belki havalelerle seyreden virüslü hastalıklar geçirmiş olmaları nedeniyle önemli davranış değişiklikleri görülebilmektedir. Psikolojik test sonuçlarının yardımıyla bu hastalarda az da olsa, merkez sinir sistemi bozukluklarının varlığını teşhis edilmiştir. Tuhaf olan, fizyolojik nedenlere dayanan davranış bozukluklarının, nörolojik muayenelerden fazla psikolojik muayenelerde ortaya çıkmasıdır. Bu rastlantı, beni kuşkulandırmaktadır. Zira, hasta çocuğun ana babaları genellikle suçluluk hissetmektedirler. Çocuğun davranış bozukluklarının nedenini kendilerinde ararlar. Sonra bir uzmana başvurarak kendilerinin ve çocuğun hayatında davranış bozukluğuna yol açabilecek çevresel faktörlerin araştırılmasını isterler. Bütün bozukluğun da bu çevresel faktörlerden ileri geldiğinin açıklanmasını beklerler. Ancak her insanın hayatı yakından incelendiğinde, davranış bozukluklarını çevresel etkenlere bağlı olarak açıklayacak yeterli neden bulunabilir.
Açıkça anlaşılacağı gibi, davranış bozukluklarının fizyolojik ya da çevresel nedenlere bağlı olduğunu teşhis etmek, tedavi yöntemlerinin ayrılması nedeniyle çok önemlidir. Sık sık merkez sinir sistemi bozukluğu olan çocukta fizyolojik sorunların yanında ruhsal sorunlar da gelişir. Çünkü, bozuk davranışları sevilmesini önler, okul başarısını etkiler ya da başkaları tarafından itilmesine yol açar. Dolayısıyla çocuk, güvensizlik ve uyumsuzluk göstererek bu itilmeye karşı koymayı öngörür. Uzman kişi de temel nedenlere eğilmeden yıllar yılı ruhsal bozukluğu tedavi etmeye çalışır. Kanımca bu tür olaylara gereğinden fazla rastlanmaktadır. Çoğu kez merkez sinir sistemi bozukluğu gösteren çocuklarda dikkat yetersizliği, yoğun çalışamama durumu, fazla hareketlilik ve haylazlık teşhis edilmektedir. Bu semptomlar dizisi kolaylıkla ve tam olarak ilaçla iyileştirilebilir. Hastanın, bir çocuk psikologu ve nörologundan danışman olarak yararlanan bir çocuk doktoru tarafından tedavi edilmesi yerinde olur.
Burada sık sık unutulan bir noktaya değinmek gerekir. Davranışın sinir sisteminin esas ürünü olmasına ve sinir sistemiyle beynin zedelenmesinin kesin olarak bazı davranış bozukluklarına yol açmasına rağmen, beyninde tahribat ya da sinir sisteminde bozukluk olan çocuğun mutlaka ruhsal bozukluklar göstermesi ya da zekâ bakımından kısıtlı olması gerekmez. Bundan başka merkez sinir sisteminde bozukluklar görülen birçok çocuk, uyumlu ve mutlu bir yaşam sürmektedirler. Bu çocuklar sinir sistemi bozukluklarını, bedensel sakatlıkları olan kişilerin eksiklerini başka yönden telafi etmelerine benzer bir şekilde gidermeyi öğrenirler. Tabii, çocuğun uyum gösterme yeteneği bozukluğun derecesine bağlıdır.
Çocuğun Duygusal Sorunları
Yazan: Dr.Lee Salk