Kadınlar için Güncel bilgilerinin paylaşıldığı bu yazımızda Dünya Mutluluk Günü hakkında detaylı bilgiye ulaştınız.
Dilerseniz Güncel kategorisinde bulunan diğer makalelerimizi okuyarak daha başka bilgiler edinebilirsiniz.
Birleşmiş Milletler yaptığı basın toplantısıyla bu tarihi "Uluslararası Mutluluk Günü" olarak ilan etti. 193 katılımcının tümünün oyuyla alınan bu kararda hedef, insanların senede bir de olsa bir araya gelerek mutluluğu şölenlerle kutlamaları, kendilerini mutlu edecek minik de olsa tüm faktörleri hatırlamaları.
Karşı taraftan gelen dostça "Ne haber?" sorusunun ardından verilen yanıt ne kadar pozitif olursa olsun insanların aklına önce yaşadığı bir dizi problemin geldiği tespit edilmiş. En rahatlatıcı, stresten izole ortamlarda bile insanlarda problemlerini hatırlama ve karamsarlığa kapılma eğilimi fiziksel ve mental sağlık sorunlarına sebep oluyor.
İlginçtir ki çevremizde bütün bu faktörleri elinde bulunduran ve yine de mutlu olmayan insanlarla her gün burun burunayız. "Bu insanlar neyin eksikliğini duyuyorlar ki mutsuzlar?" sorusundan yola çıkan Berkeley Üniversitesi Psikoloji Bölümü bilim insanları değişik dil, din ve kültürden gelen insanlar arasında istatiksel bir araştırma yapmışlar.
Mutlu olmak için gerekli iki ana faktör ortaya çıkmış: Saygı görmek ve yardım için bir şeyler vermek! Araştırmacılar "vermek" kelimesinin altını çiziyorlar. Bu kelimeyle anlatılmak istenen şey, bir köşeye ayrılmış parayı ya da herhangi bir materyali sadaka olarak birilerine bağışlamak değil. Vermek, anısı olan, kullandığınız ve sevdiğiniz bir materyalden vazgeçebilmek anlamına geliyor. Örneğin, kimsesiz çocuklar yuvasına bağış olarak yeni oyuncaklar yerine çocukluğunuzdan beri sakladığınız, vazgeçemediğiniz, manevi değeri olan kendi oyuncaklarınızı götürüp bırakabilmeniz gerçek anlamda mutlu edici "vermek" olarak kabul ediliyor. Boynunuzdan hiç çıkarmadığınız, size uğur ve sağlık getirdiğine inandığınız babaannenizin altın kolyesini çıkarıp kanserli bir arkadaşınızın boynuna, "Şimdi de sana uğur ve sağlık getirsin" diye takabiliyor musunuz? Bu sorunun ardından çoğumuzun ağzından "Ama..." diye başlayan 40 çeşit bahaneler listesi dökülür. Çok azımız bu verdiğim örneğe benzer davranış içerisinde yaşıyoruz. Onun için de çok azımız gerçek anlamda mutluyuz. Maddeye bağımlılığımız had safhada.
Berkeley Üniversitesi'nde gerçekleştirilen bu araştırmada ikinci vurgulanan mutluluk faktörü "saygı görmek". Bilim insanlarının tanımladığı şekilde "verebilen" bir insana saygı duymamak zaten imkansız.Aslına bakarsanız bu iki ana faktörü yerine getirdikten sonra çoğumuzun sıraladığı diğer faktörler de peş peşe yaşamımıza girmeye başlıyor. Verebilen insana saygı ve güven duyuluyor, saygı ve güven duyulan insan iyi bir işe girebiliyor, maddiyatı obsesyon haline getirmediği için maddi sıkıntı çekmiyor, kendisiyle barışık olduğu için doğru eş adaylarıyla karşılaşabiliyor, çok iyi anne, baba ve örnek vatandaş oluyor, bu yaşam felsefesiyle az strese maruz kaldığından sağlık sorunları minimuma iniyor ve sonuçta mutlu oluyor. İlginç değil mi? Belki mutluluğu açıklamak bu kadar basit değil. Ama en azından "mutlu olmak için gerekenler listesi"nin dışına çıkarak farklı düşünebilmek güzel. Sanırım 20 Mart Uluslararası Mutluluk Günü'nün amacı da bu. İnsanları dünyadaki kaostan biraz olsun uzaklaştırarak bir gün de olsa mutluluk konusunda düşünmeye ve tartışmaya sevk etmek. Birleşmiş Milletler geçen sene de aynı konuyu tartışmış, bir karar alamamıştı.
20 Mart aynı zamanda gece ve gündüzün birbirine eşit uzunlukta olduğu bir gün, nevruz, İran'ın yeni yılı, Dünya Serçeler Günü ve Himalaya Krallığı mutluluk
günü.