Kadınlar için Güncel bilgilerinin paylaşıldığı bu yazımızda 1 Nisan Şakası Nasıl Ortaya Çıkmıştır? hakkında detaylı bilgiye ulaştınız.
Dilerseniz Güncel kategorisinde bulunan diğer makalelerimizi okuyarak daha başka bilgiler edinebilirsiniz.
1 Nisan nedir ve 1 Nisanda ne yapılır
1 Nisan şakasını aramızda bilmeyen yoktur. Özellikle çocukların heyecanla beklediği ve birbirlerine hayal dünyalarından çıkan ilginç ve keyifli şakalar yaptıkları 1 Nisan nasıl ortaya çıkmıştır, kim tarafından ilk defa yapılıp bu ismi almış ve insanlar arasında yaygınlaşmıştır kesin bir fikir yok. Ancak genel olarak bilinen bir, iki fikir var ve bende sizler için onları aşağıda yazdım. Kesin olmasa da ufak bir fikir sahibi olmak isterseniz işte 1 Nisanın ortaya çıkış hikayeleri...
1 Nisan hikayeleri
Roma İmparatoru Sezar M.Ö. 46 yılında takvimin başlangıcını Ocak ayı olarak ilan ettiyse de, çok uzun bir süre daha, 16. yüzyılın ortalarına kadar Avrupa'da yeni yıl geleneksel olarak, bahar aylarının başlangıç tarihi olarak da kabul edilen Mart ayının 25'inde başlardı.
Sezar'dan tam 1610 yıl sonra, 1564'de Fransa Kralı IX. Charles, takvimi değiştirerek yıl başlangıcını Ocak ayının birinci gününe almıştır. O zamanın iletişim koşullarında bazı insanların bu gelişmeden haberi olmamıştır. Bazıları ise bu kararı protesto etmek amacıyla eski adetlerini sürdürmüşlerdir. Bu çerçevede 1 Nisan'da partiler düzenlemeye, birbirlerine hediyeler vermeye devam etmişlerdir. Yeni takvimden haberdar olup onu kabul edip uygulayan diğerleri ise bunları 1 Nisan aptalları olarak nitelendirip bu güne 'Bütün Aptalların Günü' adını vermişlerdir. Bu günde diğerlerine sürpriz hediyeler vermişler, yapılmayacak partilere davet etmişler, gerçek olması mümkün olmayan haberler üreterek yaymışlardır.
Yıllar sonra takvimin ayları yerine oturup Ocak ayının yılın ilk ayı olmasına alışılınca, Fransızlar 1 Nisan gününü kendi kültürlerinin bir parçası olarak görmeye başladılar. Zaman içinde bu geleneği gittikçe süsleyerek, zenginleştirerek ve yaygınlaştırarak devam ettirdiler. Fransız kökenli bu geleneğin İngiltere'ye ulaşması yaklaşık iki yüzyıl sürmüştür. Oradan da Amerika'ya ve bütün dünyaya yayılmıştır.
Bir de bu konu ile alakalı "Nisan balığı" kavramı var! Fransa'da da yılın bu döneminde balık avı yasak. Çünkü bu dönem balıkların üreme mevsimidir. İşte böyle bir ortamda bazı muziplik severler balık avcılarını kandırmak için ırmaklara "Nisan balığı" diye bağırarak çiroz ringa balıkları atmışlar ve bu şaka kavramı da buradan türemiş... Günümüzde artık tatlı sulara balıklar atılmasa da balık şeklinde çikolatalar yenerek, insanların arkasına kağıttan balıklar iliştirilerek, dostlar işletilerek bu özel şaka geleneği de bir şekilde yaşatılmakta.
Başka rivayete göre de 1 Nisan şu şekilde ortaya çıkmıştır
Geçmişe, tek tanrılı dinler sonrası medeniyet tarihine bir baktığımızda (Fransız devrimine kadar) bunun büyük ölçüde dinler tarihi ve din savaşları ekseninde belirginleştiğini görürüz. Bu uğurda bitmek tükenmek bilmez savaşlar, kuşatmalar, buna yönelik adet ve gelenekler tarihi göze çarpar...
15 yüzyılın sonlarında, Haçlı ordusu, 1492'ye kadar 736 yıl boyunca Güney İspanya'da varlıklarını sürdüren Endülüs Müslümanlarının son kalesini kuşatır. Uzun süren bir kuşatma olmasına rağmen, kış aylarının da etkisiyle, kale korunabilmektedir. Durumun zorluğunu anlayan Haçlı ordusunun komutanı değişik taktikler düşünür. En sonunda 31 Mart gecesi Kalenin önüne giderek bir elinde Kur'an bir elinde İncil 'Şu iki kitap üzerine yemin ederim ki, teslim olursanız bu akşam size bir şey yapmayacağım' der. Gerekli görüşmelerden sonra canlarının kurtarılması karşılığında Müslümanlar kaleyi teslim ederler. Ertesi sabah, yani 1 Nisan sabahı, Haçlı ordusu komutanı bütün Müslümanların öldürülmesi için emir verir. Bunun üzerine Müslümanlar 'Yemin etmiştiniz, bize söz vermiştiniz' dediklerinde Haçlı ordusu komutanı 'Benim sözüm size dün akşam içindi, bugün için size bir sözüm yoktur' diye cevap verir ve bütün Müslümanlar orada kılıçtan geçirilir. İşte, 1 Nisan'ın Hristiyanlar arasında böylesi bir 'Hile Günü' olarak kutlandığı rivayeti de mevcuttur.