Kadınlar için Bebeklikten-Yetişkinliğe Çocuk bilgilerinin paylaşıldığı bu yazımızda Çocuğa Hastaneye Giderken Ne Söylenmeli hakkında detaylı bilgiye ulaştınız.
Dilerseniz Bebeklikten-Yetişkinliğe Çocuk kategorisinde bulunan diğer makalelerimizi okuyarak daha başka bilgiler edinebilirsiniz.
Çocuğumun hastaneye gitmesi gerektiğinde, ona ne söylemeliyim?
Bu, büyük ölçüde çocuğun hastaneye gidiş nedenine ve giderken ki sağlık durumuna bağlıdır. Genel olarak çok ateşli, çok hasta ve kendini çok kötü hisseden bir çocuğun hastaneye gitmekten büyük ölçüde etkilenmeyeceği düşünülürse de ona gerekli bütün bilgileri vererek hazırlamak yerinde olacaktır. Hasta olduğu için hiçbir tepki göstermese bile, ona anlayabileceği kadar bilgi vermeniz gerekir. Ona olacakları dürüst bir şekilde kaçamaklarla kandırmaya kalkışmadan anlatın. Doğruyu söylemeniz, çocuğun problemi bir iltihaplı tırnak da olsa, güçlü bir ameliyat da olsa aynı derecede önemlidir. Hastanelerde önceden bilgi verilip hazırlanmadan getirildikleri için son derecede endişeli olan pek çok çocukla karşılaştım. Şüphesiz ki böyle bir davranış, son derecede ciddi sonuçlara yol açacaktır. Çok önemli olan bir nokta, bütün kriz dönemini atlatana kadar çocuğun size olan güvenini korumanızdır. Çocuğu kandırdığınızda size karşı kızgın ve gücenmiş olacak ve belki ne kadar önemsiz olursa olsun her türlü tedaviye karşı koyacaktır. Kandırılmış bir çocuğun kendini emniyette hissetme ihtiyacının ölçülemeyecek derecede artmış olması olağandır, hatta aldatılmış bir çocuğun emniyet, ihtiyacının sonsuz olduğunu söyleyebiliriz.
Çok sık rastlanan bir durum da, hastaneye ameliyat olmaya geldiği halde kendine yalnızca bazı testlerin yapılacağı söylenmiş olan çocuklardır. Bu konuda son zamanlarda çok canlı bir vakayla karşılaştım. Hastaneye gelmesinden bir buçuk gün sonra çocuk bir beyin ameliyatı uygulanılmak üzere ameliyat odasına alınmıştı. Nekahat döneminde, hastaneye geliş nedeni konusunda yanlış bilgi verildiği için çocuk çok ciddi bir anksiyete (endişe) hali gösteriyordu. Ana babasının bu hatali tutumu yüzünden çocuk iyileşmek için çaba harcaması gereken bir dönemde tamamen çaresizdi ve yanında güvenebileceği kimse yoktu. Sürekli olarak ağlayıp, annesini istemesine karşın, annesi geldiğinde davranışları karmakarışık ve tedirgin oluyor; zaman zaman düşmanca bir tutum izlediği görülüyordu. Herhangi bir kimsenin çocuğun güvenini kazanarak onu söylenenlerin doğruluğuna inandırması çok güçtü ve yapılması gereken ameliyat sonrası tedaviyi doktorlar çocuğun duyduğu aşırı korku ve davranışlarındaki dengesizlik yüzünden ertelemek zorunda kaldı ki, bütün bunlar, çocuğun bedensel sağlığı için de son derecede zararlıydı. Çocukla ilgilenen doktor ve sağlık görevlilerine düşen iş, hiç kolay değildi, yapılacak her şey önceden ve en küçük ayrıntısına kadar anlatılıyor, böylece çocukta yerleşmiş kötü izlenim önceden haber verilen bütün olayların doğru çıkarılması yoluyla hafifletilmeye çalışılıyordu. Ayrıca, anne babasına da saat kaçta gideceklerini, uzakta olma sürelerini, ve ne zaman döneceklerini çocuğa bildirmeleri ve söyledikleri programı uygulamaları bildirilmişti.
Çocuğun Duygusal Sorunları
Yazan: Dr.Lee Salk