Çocukta İtaatsizliğin Bir Alışkanlık Haline Gelmesi Neyin Belirtisidir?

Kadınlar için Bebeklikten-Yetişkinliğe Çocuk bilgilerinin paylaşıldığı bu yazımızda Çocukta İtaatsizliğin Bir Alışkanlık Haline Gelmesi Neyin Belirtisidir? hakkında detaylı bilgiye ulaştınız. Dilerseniz Bebeklikten-Yetişkinliğe Çocuk kategorisinde bulunan diğer makalelerimizi okuyarak daha başka bilgiler edinebilirsiniz.
Çocukta itaatsizliğin alışkanlık haline gelmesi

Sürekli olarak itaatsizlik eden bir çocuk, davranışları üzerinde bir iç kontrol mekanizması kuramamış demektir. Bu da kendine nelerin kabul edilebilecek davranışlar olduğunu bildirecek bir sınırlandırmalar sistemi yapılandıramamış olduğunun belirtisidir. Davranışlarına kendi başına karar verebilmesini sağlayacak bilinçlenmenin yoksunluğu ilerde çok daha önemli sorunlara yol açacaktır. Sürekli olarak itaatsizlik eden çocuk, arzularını gerçekleştirmek için beklemeyi ve bunları toplumsal açıdan onaylanacak bir yoldan gerçekleştirmekle daha büyük bir mutluluk sağlayabileceğini öğrenmemiştir. Bu tür bir davranış alışkanlığı gösteren çocuklar, genellikle hiçbir zaman tam olarak hoşnut edilmemiş ve bu yüzden de ilerde ödül olarak daha büyük mutluluklar elde edebilmek için beklemek, yani isteklerini kontrol etmek gerektiğini öğrenmemiş çocuklardır. Açıkça anlaşılabileceği gibi, çocuğunuzun kendi isteklerine engel olma yeteneğini kazanması için, bunun yararları olduğunu kavraması gereklidir. Vazgeçmeyi bildiği için bir süre sonra başka bir yoldan ödüllendirilen çocuk, olması ona arzu ettiği şeyleri elde edememekten doğan sıkıntıyı alt etmeyi ve zamanla bundan ayrı bir memnunluk duymayı öğrenecektir. Kendi kendine hayır demeyi bildiği halde hiç ödüllendirilmeyen bir çocuk, kendi isteklerine karşı koymaya değer bir gerekçe görmeyecektir.

Sürekli olarak itaatsizlik etmek çok değişik nedenlere dayanabilir. Çocuk, onu itaatsizlik etmeye yönelten bir ortam içinde kalmış olabilir. Örneğin, bir iki anlamsız olay nedeniyle öğretmeninin gözünde "itaatsiz", "disiplinsiz", "ayartıcı" sıfatlarına layık görülmüş olabilir ki, bunun gerçek nedeni belki de öğretmenin çocukla ilişkilerini ayarlamada güçlük çekmesidir. Bu çocuk "itaatsiz" olarak damgalandıktan sonra, öğretmeninin beklentilerine uygun olarak aynı davranışları sürdürecektir; öğretmenin kanaatini değiştirmek artık son derecede güçtür. Bu nedenle de itaatsizliğe devam etmek çocuğa daha kolay gelecektir.

Çocuğu itaatsizliğe yönelten nedenlerden biri de, çocuğun çıkmaza sürülmesi; hiçbir yapılandan memnun kalınmayıp her yapılanda yerilecek bir şey bulunmasıdır. Öyle de yapsa azarlanacak, böyle de yapsa cezalandırılacaktır. Çocuk, değişik yolların ortak bir nokta olan "ceza"ya götürdüğünü görünce, yarınlardan umut kesip, gününü gün etmeye, elinden geldiğince canının çektiğini yapmaya yönelecektir. Uğraşmak mademki bir işe yaramamaktadır, neden bir de üstelik kendine karşı koymaya kalkışsın?

Temel olarak ürkmüş, sevgiye benimsenmeye, kendilerine değer verilmesine büyük bir ihtiyaç duyan ve hemen hemen sürekli bir şekilde itaatsizlik eden pek çok çocuk tanıdım. Bu çocuklar, herhangi bir sosyal standardın uygulanmadığı çevrelerde yetişmişti. Bazıları, toplum tarafından tasvip edilen davranışlarda bulunmak için çaba gösterdikleri halde hiçbir zaman ödüllendirilmemişti. Bu çocukların çoğu, isteklerini ilerde verilebilecek bir ödüle karşılık ertelemektense, elde edebileceklerini hemen elde etmekle daha iyi bir uyum sağlamayı başarıyorlardı Sonuç olarak, birer baş belâsı olarak sınıflandırılan bu çocuklar hiç olmazsa bu şekilde toplum tarafından kabul edilen bir role sahip olabilmişlerdi.

Araştırmaları derinleştirdiğimiz de, bu çocukların çoğunun, ana babası çeşitli nedenlerden ötürü sürekli bir şekilde kendi sorunlarıyla uğraşan ve çocuklarına hemen hiç ilgi göstermeyen ailelerden geldiğini fark ettik. Bu ana babalar öylesine kendi dertlerine düşmüş durumdaydılar ki, çocuklarını fark etmeleri için âdeta onları zorlamak gerekiyordu, aksi takdirde çocuklarının varlıklarından haberdar olmaları için ya çok önemli bir sorunla karşılaşmaları, ya da çocuklarının başının belâya girmiş olması gerekiyordu. Bu durumda da çocuklar çok geçmeden ana babalarının ilgisini çekebilmek amacıyla sorun yaratmaya, başlarını belâya sokmaya kalkışıyorlardı. Ana babadan ilgi görmek o denli güçlü bir gereksinmeydi ki, ilginin olumsuz bir şekilde bile olsa, çekilmesini kâr sayıyorlardı. Bu itaatsiz çocuklar, benliklerinin derinliğinde varlıklarından habersiz yaşamaktansa, azarlanıp cezalandırılmakla da olsa ilgi görme ihtiyacını giderme arzusunu duyuyorlardı.


Çocuğun Duygusal Sorunları
Yazan: Dr.Lee Salk
Yazar
En Pratik Kadın
Eklenme Zamanı
1.12.2014 13:14:59
Yorum sayısı
0
İlgili Makaleler
Ne Gibi Sorularla Karşılaşabilirim?
Ne Gibi Sorularla Karşılaşabilirim?
Çocuğum ölüm ile ilgili nasıl sorular sorar? Çocuğunuz şu tür sorular sorabilir: «Öldü ne demek?», «Doktor onu tekrar iyileştiremez mi?», «Teyzem ölünce nereye gitti?», «Şimdi nerede?», «Oraya nasıl gitti?», «Geri gelecek mi?», «Onu yeniden canlandırabilir misiniz?», «Sen ne zaman öleceksin?», «Ben ne zaman öleceğim?». Bazen çocuğunuzun ölümle ilgili ilk soruları, insanlarla...
»» devamını oku »»
Çocuk ile Duyusal Uyarı Bağı
Çocuk ile Duyusal Uyarı Bağı
Çocuğumun duyusal uyarı ihtiyacını en iyi ne şekilde karşılayabilirim? Doğumu izleyen ilk günlerde yeni doğmuş bebeğin duyusal ihtiyacı, en çok beslenme saatlerinde karşılanır. Pek çok yeni doğmuş bebek uzun saatler boyunca uyur ve açlık ihtiyacı baş gösterdiğinde uyanır. Beslenme sırasında annesinin el ve yüz hareketleri bebeğe görsel bir uyarı sağlamaktadır ve yeni doğmuş...
»» devamını oku »»
Yeni Doğan Bebeklerde Kilo Alma
Yeni Doğan Bebeklerde Kilo Alma
Yeni doğan bebeklerin ağırlığı ve kilo alımı Bebekler boy ve ağırlıkta farklılık gösterirler. Ortalama ağırlık 3.5 kilo gram'dır. Zamanında doğan sağlıklı bebeklerin ağırlığı erkeklerde 2.7 kilo gram ile 4.3 kilo gram arasında, kızlarda ise 2.6 kilo gram ile 4.1 kilo gram arasındadır. 2.5 kilo gramın altındaki bebekler düşük doğum ağırlığı olan bebekler, 1.5 kilo gramın...
»» devamını oku »»
Eşim, Evi Bırakıp Giderse Çocuğuma Ne Söylemeliyim?
Eşim, Evi Bırakıp Giderse Çocuğuma Ne Söylemeliyim?
Eşim, evi bırakıp giderse çocuğuma ne söylemeliyim? Bazı insanların evlenip çoluk çocuk sahibi olduktan sonra ansızın ve haber vermeden evlerini bırakıp gittikleri bilinir. Eğer bu, sizin ve çocuğunuzun başına gelmişse, dürüst ve gerçeğe bağlı olunuz. Çocuğunuza annesinin ya da babasının sizleri bırakıp gitmeye karar verdiğini anlatınız. Ve onun nerede olduğunu da...
»» devamını oku »»
Bebeğiniz ile Yatak Paylaşımı ve Bebeğinizin Güvenliği
Bebeğiniz ile Yatak Paylaşımı ve Bebeğinizin Güvenliği
Bebeğiniz ile Yatak Paylaşımı Ebeveynlerin bebeklerini yataklarına götürüp götürmemeleri konusunda hala büyük bir tartışma vardır. Bunu yapan ebeveynler bunun özellikle meme emen bebekler için daha iyi bir düzen sağladığını söylüyorlar. Birçok uzman bebeği ile yatağını paylaşan ebeveynlerin bebekleri ile daha sıkı bağlar geliştirdiklerini söylüyorlar. Bazı araştırmalar ise...
»» devamını oku »»
Yeni Doğan Bebeklerde Uyku Düzeni ve Rutinleri
Yeni Doğan Bebeklerde Uyku Düzeni ve Rutinleri
Bebeklerde Sabah 7 ila Akşam 7 Arasındaki Gündüz Uykusu Yeni Doğan Bebeklerde Sabah Uykusu Bir aylıktan daha küçük bebekler kalktıkları andan sabaha kadar bir buçuk saatlik bir sabah uykusuna hazırdır. Zaman içinde iki aylık olan bebekler neredeyse 2 saat uyumadan kalabilirler. Bebek iki saatten daha fazla uyanık kalırsa aşırı yorulur. Aşırı yorgunluk bir bebeğin...
»» devamını oku »»
Yorum Yaz
Yeni Yorum Ekliyorsunuz !
Rumuz (*) Mail Yorum (*) Gönder