Sabunların yüz temizlemedeki etkileri
Sabun, insanoğlunun yaklaşık 100 yıl önce tanıştığı, geleneksel ilk kişisel temizleme ürünüdür. İlk sindet bar ise 50 yıl önce bulunmuştur. Yapısında nemlendirici maddeler içerdiğinden deride daha az tahriş oluşturur. Bu ürünler, sentetik deterjan ya da sabun olmayan sabun olarak isimlendirilirler. Sabun seçiminde en önemli faktör pH değeridir. Derideki tahriş, temizleyicinin pH değeriyle orantılı olarak artar. Bu pH artışı, başta derinin dış tabakası olmak üzere, deri yüzeyinde belirgin sertleşmeye ve kurumaya sebep olur. Ayrıca sık sık sabunla yıkamak, derinin doğal koruyucu tabakasını bozacağından, bakteri ve mantarların yerleşmesine sebep olabilir. Sindetlerin pH değeri 5.5 olup, cildin doğal yapısına uygundur ve cildin asit mantosunu korurlar. Son zamanlarda ekolojik olarak güvenli ve doğal bulunduğu için "doğal sabunların kullanımı gündeme gelmiştir. Ancak, alkali yapıda olduklarından deriyi kuruturlar, bu nedenle kullanılmaları önerilmez.
Cilt ve yüz temizliğinde sabun kullanıyorsanız nelere dikkat etmelisiniz
- Sabunlama işleminden sonra cildinizi ılık ve bol suyla durulayın. Sabun artıklarının cilde zarar verebileceğini unutmayın. Sıvı temizleyiciler, ciltten daha çabuk durulandıkları için cilde daha az zarar verirler.
- Yüzünüze günde iki kereden fazla sabun kullanmayın.
- Cildinizin ihtiyacı; yaşa, iklim şartlarına, içinde bulunduğunuz çevresel faktörlere ve yaşam tarzınıza bağlı olarak değişebilir. Bu durumda kullandığınız temizleyiciyi tekrar gözden geçirin. Örneğin, yaz aylarında kullandığınız sabun, kışın kuruluk oluşturabilir. Gençlik yıllarınızda memnun kaldığınız bir sabun da yaş ilerledikçe ciltte kuruluk yapabilir. Eğer yüzünüzü sabunladıktan bir süre sonra yanaklarınızda gerginlik hissediyorsanız, daha hafif bir sabunu tercih edin. Tonikle temizleme işlemini tamamlayın.