Kadınlar için SOFRA DÜZENİ ve ADABI bilgilerinin paylaşıldığı bu yazımızda Sofrada Çatal, Bıçak ve Kaşık Kullanımı hakkında detaylı bilgiye ulaştınız.
Dilerseniz SOFRA DÜZENİ ve ADABI kategorisinde bulunan diğer makalelerimizi okuyarak daha başka bilgiler edinebilirsiniz.
Yemek yerken çatal, bıçak ve kaşığı nasıl kullanmalıyız?
Kaşıklardan hangisi olursa olsun, çorba, komposto, dondurma bunları daima sağ elde tutarak kullanmalıdır.
Sonra tabağımıza almış olduğumuz çorba, komposto, ya da dondurmanın yenmeleri sona erince elimizdeki kaşığı masanın üstüne bırakmak ya da tabakla masa arasında köprü yapar gibi dayamak kesinlikle doğru değildir.
Kaşıklarımızın işi bitince bunları ancak tabaklarınız ve kaselerimizin içine bırakmamız gerekir. Komposto kasesi, ya da dondurma kupası bir küçük tabağın üstüne oturtulmuş olarak servis yapılırsa, kaşığı tabağın kenarına bırakmalıyız. Bıçak da, aynen kaşık gibi daima sağ elde tutularak kullanılır.
Çatal nasıl kullanılmalı; eğer bıçak ile beraber kullanılmıyorsa, yani yalnız başına kullanılıyorsa, onu da sağ el ile kullanmamız gerekir. Sol elle yemeğe ancak sağ elimiz meşgul olduğu zaman izin verilebilir. Sonra bir bıçak, yazı kalemi gibi tutulamayacağı gibi, süngü ile hücum eder durumda ucu havaya kalkık bir şekilde elde tutmak da doğru değildir.
Bazen de, davetlerde fazla nazik olmaya yeltenen kimselere rastladığımız olmuştur. Bunlar ellerindeki bıçak ve çatalı iki parmakları arasında tutarak kullanmak isterler. Bu gibi davranışlar sofra görgüsünce doğru olmadığı gibi, ayıp sayılır. Çünkü bu gibi nezaket gösterişleriyle, bıçağa kuvvetlice kullanılmayacağından kesmekte olduğumuz parçayı bir başkasının üstüne sıçratmak olasılığı daima mevcuttur. Bıçağı ancak sapından avuç ile tutulmuş olarak ve şehadet parmak da, baştan sonra gelen ikinci parmaktır, bıçağı çelik kısmının üstüne uzatılmış bir şekilde kullanmalıdır. Yemek anında bıçağı ağza götürmek veya sokmak ya da bıçak ile ağza yemek almak kesinlikle doğru değildir.
Sonra yine, bazı kimselerin, tabaklarına almış oldukları et, börek vb. gibi yiyecekleri, küçük parçalara kestikten sonra bıçağı bir tarafa bırakarak, bu kesilmiş parçaları çatalla yavaş yavaş yemeğe devam ettiği çok kez görülmüştür. Sırf işi kolaylaştırmak için yapılan bu işlem de doğru değildir. Tabaklarımızdaki et, börek vb. ancak ağzımıza götüreceğimiz zaman ve avurtlarımızı şişirmeden kolayca ağzımızda dönebilecek büyüklükte bir parçayı kesip yedikten sonra ikinci parçayı keserek yememiz gerekir.
Sebze gibi bazı yemekleri kesmek veya istenilen kısımlara ayırmak için kesinlikle bıçak kullanmak gerekmez. Bu ödevi rahatlıkla çatalla da yapabiliriz.
Bundan başka, çok kimselerin, bıçağını tabaktaki yemekleri çatalın üstüne istiflemek için kullandıkları bilinmektedir. Fransızların da duvarcı dedikleri bu gibi davranışlar da sofra görgüsünce hoş karşılanmamakta olduğunu ayrıca kaydetmek isteriz.
Tabağımızdaki her yemeği yiyip bitirdikten sonra da, çatal ve bıçaklarımızı yan yana olmak üzere tabağımızın tam ortasına bırakmamız gerekir. (Tabağa bırakılan çatalın dişleri havaya doğru çevrilmiş olarak bırakılmalıdır.)
Her ne şekilde olursa olsun, çatal ve bıçakların uçları tabağa sapları da masa örtüsüne dayanmış olarak bırakmak doğru değildir. Bazı memleketlerde, çatal ve bıçağın rolü yukarıdaki anlattığımızdan daha fazladır. Bunların tabakta duruş durumlarından anlam bile çıkartılmaktadır. Örneğin; A.B.D.de bıçak yalnız etleri kesmekte kullanılır, yani etten bir parça kestikten sonra bıçak tabağa bırakılır, çatal da sağ ele alınarak, kesilen parça ağza götürülür. Yine bazı yerlerin adetlerine göre de, çatal ve bıçak tabak içinde bir haç şeklinde bırakılacak olursa, yenilen yemekten tekrar istenilmekte olduğu anlamına gelmektedir.
Çatal, kaşık kullanma da son olarak şunu da kaydetmek yerinde olur ki bazı kimseler titizliklerinden veya temiz olmayan restoranlarda yemek yemekte olduklarında edindikleri alışkanlıktan çatal, bıçaklarını önlerindeki peçete veya sofra örtüsüne silmelerini alışkanlık haline getirmişlerdir. Bu gibi alışkanlıklar davetliyi olduğu kadar, etrafındakilere çatal ve bıçakların pis olduğu hissini uyandırması bakımından, ev sahibini de zor bir duruma sokacağı doğaldır. Bu bakımdan böyle bir davranış şekli değil büyük sofralarda, hatta samimi aile davetlerinde bile hoş bir etki bırakmaz.