Kadınlar için SAĞLIKLI YAŞAM bilgilerinin paylaşıldığı bu yazımızda Aşırı Sıcak ve Nemin Vücudumuza Etkisi hakkında detaylı bilgiye ulaştınız.
Dilerseniz SAĞLIKLI YAŞAM kategorisinde bulunan diğer makalelerimizi okuyarak daha başka bilgiler edinebilirsiniz.
Kalp ve dolaşım sisteminde aşırı sıcak ve nemli havanın etkisi
Yaz mevsimi ile birlikte sıcaklığın artması, durgun hava ve aşırı nem insan vücudunda "termal stres" adı verilen özel bir durum yaratır. Hastalık sayılmayan ancak insanı rahatsız eden, moralini bozan bu gerginlik kıyı kentlerinde, göl ve büyük nehir kenarlarında yaşayanlarda daha çok görülür. Termal stres denilen olay, sıcak ortamlarda kalan insanların vücutta biriken ve dışarı atılamayan ısıdan rahatsız olmaları sonucunda ortaya çıkar. Bu rahatsızlık nefes sıklaşması, baş ağrısı, baş dönmesi, zihinsel yorgunluk, çabuk sinirlenme veya geç algılama, bitkinlik, işe karşı ilgisizlik gibi belirtilerle kendini belli eder. Termal stresin nedeni havada yoğunlaşan nemdir. İnsan normal olarak 24 derecelik bir sıcaklıkta yüzde 40 ile 60 arasında değişen bir nem oranından rahatsız olmaz. Ancak havadaki nem oranı yükseldikçe, kişinin vücut ısısını sabit tutmak için terleme yoluyla ısı kaybetmesi zorlaşır.
Ankara ve Erzurum gibi deniz, göl ve nehirlerden uzak kentlerde hava genelde kurudur. Nem oranları da mevsimlere göre yüzde 20-70 arasındadır. İstanbul ve İzmir gibi kıyı kentlerinde bu oran yüzde 50 ile 95 arasında değişir. Hava ısındıkça nem artar, bu da sıcak havayı çekilmez, bunaltıcı hale getirir. Söz gelimi İstanbul'un 30 derecedeki bunaltıcı sıcağını Ankaralı ancak 33 derecede hisseder.
Kısaca havadaki su buharı olarak tanımlanan nem, havanın ısınmasıyla artar. Havanın içinde dağılan su buharı solunumla, ya da deri solunumu ile vücudu etkiler. Havadaki nem oranının yüzde 50''nin üzerine çıkması insanda rahatsızlık yaratır.
İnsan vücudunun 36-37 santigrat derece arasında kalan bir sıcaklığa sahip olması gerekir; dış ortam ne kadar sıcak olursa olsun hayatın devamı için vücut içi ısısı sabit kalmak zorundadır. Çevre ısısı arttığı zaman damarlar genişler, ayrıca terlemeyle tuz kaybedildiğinden tansiyon (kan basıncı) düşebilir. Tansiyonun düşmesini engellemek için kalp dakikada normalde pompaladığı kan miktarını arttırmak zorunda kalır, kısacası kalbin işi artar.
Vücut içindeki sıcaklık ayarlanmasında cildimize de önemli görevler düşer. Sıcakta cildin gözenekleri genişler ve terleme çoğalır. Terlemeye bağlı olarak vücut içindeki sıcaklık cilt yoluyla dışarı atılır. Ancak havada nem oranı fazla ise terleme azalır. Bu durumda vücut içindeki ısı ayarlaması zorlaşır.
Kalori yönünden zengin olan alkol ve yağlı besinler vücut içindeki ısının daha da artmasına neden olur. Dış ortamda nemin yüksek olması durumunda vücutta oluşan ısı dışarıya verilemez.
Kalp ve dolaşım sorunlarından uzakta, rahat bir yaz geçirmek için sıcak ve nemli havaya karşı herkesin alabileceği önlemler vardır.
Vücut ter yoluyla su ve mineral kaybettiğinden bu kayıp soda, maden suyu gibi mineral içeren sıvılar, vücut direncini artıracak vitaminli meyve suları, tuzlu ayranlar ve bol su içerek kapatılmalıdır. Aşırı nem ve bunaltan sıcağa karşı yağı, şekeri azaltılmış, sebze ve meyveye ağırlık veren hafif bir beslenme rejimi uygulanmalıdır. Aşırı sıcak günlerde vücut içindeki ısıyı arttıracağından yağlı yiyecekler yenmemeli ve alkollü içkilerden kaçınılmalıdır.
Sıcağın fazla olduğu saatlerde güneşten uzak durmalı, özellikle bu saatlerde güneşlenmemeli, serin ve gölgeli bir yerde dinlenilmeli ve uykuya önem verilmelidir.
Vücuttan ısının atılmasını önleyen kalın giysilerden kaçınmalı, ince, gözenekli, pamuklu ve ipekli giysiler tercih edilmelidir. Sık sık duş alınarak vücut serinletilmelidir. Duş alınması vücut dışındaki ısıyı düşürerek ferahlık sağlayacaktır.
Ağır bedensel hareketler yapmamalı, güneş altında top oynamamalı, tok karnına yüzmemeli, sıcak saatlerde seks yapmamalıdır. Aşırı sıcak ve nem yüklü hava kalp hastalarıyla, astım hastalarını ve şeker hastalarını, bebekleri ve yaşlıları normal insanlara göre daha fazla etkiler. Bu kişiler nemli ve sıcak havalarda serin yerlerde kalma özen göstermeli hareketlerin en aza indirmelidirler. Doktor tedavisinde olanlar ilaç ve tedavilerine özenle devam etmelidir.
Sıcak günlerde bir yaşın altındaki bebekler kolaylıkla su kaybedebilir. İshal ve diğer etkenlerle bebekler vücutlarındaki su ve tuzun büyük bir bölümünü yitirebilir. Bu da tehlikeli sonuçlara yol açabilir.