Tansiyonun Yükselmesi

Kadınlar için İLK YARDIM bilgilerinin paylaşıldığı bu yazımızda Tansiyonun Yükselmesi hakkında detaylı bilgiye ulaştınız. Dilerseniz İLK YARDIM kategorisinde bulunan diğer makalelerimizi okuyarak daha başka bilgiler edinebilirsiniz.
Tansiyon yükselmesi nedenleri

Yüksek tansiyonun tanımı, sistolik basıncın 160 mm civa (veya üzerinde olması) ve diyastolik basıncın 95 mm civa''dan yüksek olmasıdır. Bu düzeyler arasındaki basınçlar ile normal değerler arasındaki değerler (140 mm civa''nın üzerinde olan bir sistolik basınç ve 90 mm civa''nın üzerinde olan bir diyastolik basınç) "sınırda yüksek tansiyon" olarak kabul edilir. 

Başta dolgunluk hissi, başın arka tarafından ağrı, kulak çınlaması, görme bulanıklığı, bulantı gibi belirtiler bulunabilir veya hiçbir belirti de olmayabilir. 

Yüksek tansiyonunuz varsa günlük kan basıncı ölçümü hayatınızın bir parçasıdır. Kan basıncının ölçümünde kullanılan mekanik, civalı ve elektronik tipte aletler vardır. Kullanımları pratik olmakla birlikte bu aletleri kullanırken bazı noktalar dikkate etmek gerekir. Mesaneniz doluysa ya da kısa bir süre önce kahve veya sigara içmişseniz kan basıncınız yüksek çıkabilir. Kan basıncı ölçümünden önce 5 dakika sakin bir şekilde oturmak gerekir. Ölçüm sırasında kolunuz bir masa veya sandalyenin kolu üzerinde ve kalp hizasında olmalıdır. 

Sağ kolunu kullananlarda tansiyon sol koldan, sol kolunu kullananlarda ise sağ koldan ölçülmelidir. Aletin manşonu (şişen bölümü) üst kola takılır, manşonun alt kenarı dirsekten 2.5 cm kadar yukarıda olmalı ve kola iyi oturmalıdır. Aletle birlikte kullanılan ve nabız seslerini dinlemeye yarayan stetoskopun tamburu, kolun iç yüzünde bükülmüş dirseğin üzerinde manşonun hemen altına yerleştirildikten sonra aletin manşonu şişirilir ve göstergeye bakılarak ibre hızlı olarak, beklenen sistolik basınç değerine 30 mmHg yukarısına kadar yükseltilir. Balonun ucundaki vida açılarak basınç saniyede 2-3 mmHg düşecek şekilde yavaş yavaş söndürülür. Basınç düşerken nabız sesleri dinlenir ve seslerin ilk duyulduğu nokta sistolik basıncı, atımların son duyulduğu nokta ise diyastolik basıncı gösterir. Ölçümü doğrulamak için bu işlem bir kez daha tekrarlanır. 

Yüksek tansiyonu olan bir kişiye için ilk tavsiye, yaşam tarzını değiştirmesi olacaktır. Tedavinin ilk adımı fazla kiloların verilmesi, yemekle alınan tuz miktarının kısıtlanması, varsa alkol ve kahve tüketiminin kısıtlanması ve fiziksel egzersizin arttırılmasıdır. Bu önlemlerle tansiyon 3-6 ay içinde normale inmemişse ilaç tedavisi gerekebilir. 

Tuz, yüksek tansiyonda önemli bir faktördür çünkü fazla tuz, dolaşımdaki sıvı miktarını, dolayısıyla kalbin yükünü arttırır. Günlük ihtiyacın karşılanması için yarım çay kaşığı tuz yeterlidir. Oysa ortalama olarak yemeklere günde 3-4 çay kaşığı tuz alınmaktadır. Bu bakımdan tuzlu besinlerden kaçınmanın yanı sıra yemeklere sofrada tuz konulmamalı, tuzsuz ekmek yenilmelidir. Hazır gıdaların peynirlerin, pastırma, sucuk salam gibi besinlerin, ketçap ve benzeri sosların içinde bol miktarda tuz olduğu hatırlanmalıdır. Tansiyon normal olsa bile tuz kısıtlaması, yüksek tansiyondan koruyacaktır. Tuz kısıtlaması basit ve kolay bir önlemdir. Kilo verilmesi kalbin yükünü hafifletir ve ilaç kullanılmadan tansiyonun düşürülmesini sağlayabilir. Bedensel egzersiz yapılması, yani hareket ve yürüyüş hem kilo verilmesi hem de kalbin çalışmasını düzenleyerek yüksek tansiyonu düşürmeye katkıda bulunacaktır. Ancak bir egzersiz programına başlamadan önce doktorunuza danışmanız gerekir. 
Yazar
En Pratik Kadın
Eklenme Zamanı
8.12.2014 09:39:08
Yorum sayısı
0
İlgili Makaleler
Ateş Yükselmesi
Ateş Yükselmesi
Ateş Yükselmesi Bir hastada yüksek ateş varsa bunun nedeni mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. Genellikle vücutta bir infeksiyon odağı vardır. Özellikle küçük çocuklarda yüksek ateşin vakit kaybetmeden düşürülmesi gerekir çünkü yüksek ateş çocukta çırpınma ve kasılmalarla kendini belli eden havaleye neden olur.  Hastada 38 dereceyi bulan bir ateş hastalık habercisidir. Ateş...
»» devamını oku »»
İnme ve İlkyardım
İnme ve İlkyardım
İnmelerde ilkyardım uygulaması Beyinde kan dolaşımını azalması sonucunda bedenin bir yarısında uyuşma, güçsüzlük, karıncalanma, bazen konuşma güçlüğü, yüz kaslarında gevşeme ve ifadesizlik, göz bebeklerinin çapında değişiklik, çift görme, baş dönmesi gibi belirtileri olan bir tablodur.  İnmeye yol açan dolaşım bozukluğu bir kanamaya, bir toplardamar veya atardamarın pıhtıyla...
»» devamını oku »»
Baş Ağrıları
Baş Ağrıları
Baş ağrıları ve tedavi yöntemleri Günlük hayatta en sık karşılaşılan yakınmalardan biridir. Ruhsal gerilim, alkol, yorgunluk, aşırı sıcak, oksijen azlığı, bazı ateşli hastalıklar, yüksek tansiyon, kansızlık, diş, göz, kulak, burun, boğaz hastalıkları ve boyun omurlarının hastalıkları gibi çok sayıda faktör birer baş ağrısı nedeni olabilir.  Ağrı kesici ilaçlar baş ağrısında...
»» devamını oku »»
Göze Yabancı Cisim Kaçması
Göze Yabancı Cisim Kaçması
Göze yabancı cisim kaçması ve tedavisi Göze kaçan yabancı cisim göz küresine saplanmışsa veya bir metal parçası ise kesinlikle çıkarmaya kalkışmayın ve iki gözü birden temiz bir bezle kapatarak kazazedeyi bir göz doktoruna götürün. Sağlam göz açık olursa bunun hareketlerine bağlı olarak öbür göz de hareket edecek ve batan cisim gözü daha fazla zedeleyecektir.  Eğer yabancı...
»» devamını oku »»
Çarpıntı
Çarpıntı
Çarpıntı Çarpıntı kalp atışlarının hissedilmesidir. Fazla çay, kahve ve sigara içilmesi çarpıntı yapar. Aşırı endişe, gerilim de çarpıntıya neden olabilir. Güç harcanmasını gerektiren hareketler sırasında kalp atışlarının hızlanması ve fiziksel etkinlikler sonrasında bir süre kalbin hızlı atması olağandır. Ancak nabız düzensizliği ve kalp atım sayısının artması çeşitli...
»» devamını oku »»
Göz Kapağında Şişme
Göz Kapağında Şişme
Göz kapağında şişme ve tedavisi Uykusuzluk ve yorgunluk gibi nedenler göz kapağı şişmesine yol açabileceği gibi, saç boyası ve çeşitli göz kozmetikleri de göz kapaklarını şişirebilir. Bazı bağırsak parazitleri de göz kapağında şişmelere neden olur. Soğuk suyla gözleri kapalıyken yıkamak geçici bir rahatlık sağlar. Alerjik nedenler dışında kronik akciğer, kalp ve böbrek...
»» devamını oku »»
Yorum Yaz
Yeni Yorum Ekliyorsunuz !
Rumuz (*) Mail Yorum (*) Gönder