Kadınlar için Bebeklikten-Yetişkinliğe Çocuk bilgilerinin paylaşıldığı bu yazımızda Çocuğumun Ölümle İlgili Sorularına Nasıl Tepki Göstermeliyim? hakkında detaylı bilgiye ulaştınız.
Dilerseniz Bebeklikten-Yetişkinliğe Çocuk kategorisinde bulunan diğer makalelerimizi okuyarak daha başka bilgiler edinebilirsiniz.
Çocuğumun ölümle ilgili sorularına nasıl tepki göstermeliyim?
Genellikle bu, sizin kendi duygularınıza bağlıdır. Fakat cevap vermekten kaçınmamanız, çocuğunuzun sorularını mutlaka cevaplandırmanız doğru olacaktır.
Yalnız iki noktayı hatırınızdan çıkarmayınız: Bunlardan biri çocuğunuzun gerçekleri somut bir şekilde dile getirmeniz diğeri de çocuğunuzun duygularıdır. Küçük çocukların çoğu, öncelikle somut olgularla ilgilenirler. Yaşayan, bazı işler yapabilen bir insanın birden hiçliğe ve hareketsizliğe saplanmasını bir türlü anlayamazlar. Bu değişiklik, otorite ve gücü temsil eden sizin, ölene can verememeniz nedeniyle daha da anlaşılmaz bir hale gelir. Çocuk zihninde, anne babaların güçlülüğü sonsuzdur. Bu yüzden her olayın gelişimini istediğiniz gibi değiştirebilecek yetenekte olduğunuzu sanır. Siz bunu başaramayınca, çocuğun güven duyguları sarsılır.
Belki ölümü çocuğa açıklamanın en iyi yolu: «Amcan artık hiçbir şey yapamıyor. Çünkü bir bakıma durdu ve onarılamıyor. Doktor bile onu iyileştiremez» demek olur. Amcanın ölümüne herkesin çok üzüldüğünü söylemeyi unutmayın. Hepinizin onu çok arayacağını da ekleyin. Bu arada ölen kişi, size ve çocuğunuza yakın birisi ise, üzüntünüzü iyice belirtmek çok uygun olur. Çocuğunuzun üzüntüyü anlamasını ve gerektiğinde göstermesinde fayda olduğu kanısındayım. Yaslı olduğunuzu görmesi, hayata değer vermesini sağlar. Ölüm konusunu üzüntünüzü belli etmeden geçiştirirseniz, çocuğunuzda ölen kişinin değersiz olduğu ve aranmayacağı hissini uyandırabilirsiniz.
Ölüm anında üzüntüyü belli etmenin sağlıklı bir davranış olduğunu bilmeniz gerekir. Bostonlu bir psikiyatr, Bostan'da bir dans salonunda çıkan ve dört yüz kişinin ölümüne yol açan bir yangından sonra, ölenlerin aileleriyle görüşerek bir araştırma yapmıştır. Üzüntülerini şiddetli bir şekilde gösterenlerde, sonraları bedensel ve ruhsal gerginlikten ortaya çıkan sıkıntılar, üzüntülerini çok az ya da hiç göstermeyenlere oranla daha az görülmüştür. Doktor önemli bir nedeni olduğu halde bastırılan üzüntünün, daha sonra aynı şiddette bir bedensel bozukluk şeklinde ortaya çıkabileceği sonucuna varmıştır.
Ölümü uykuya benzetmek en kötü anlatım şeklidir. Birçok anne baba, ölümün çok uzun süren bir uyku olduğunu söylerler. Tabii ki çocuk da, gece yatağa girmekten korkar, en azından uykusunda kâbuslar görmeye başlar. Araştırmalarda, anne babaların ölümü, uzun bir uyku şeklinde anlatmaları, çocuğun gece uykusunu bozduğu oldukça kesin olarak belirlenmiştir.
Ölüm kavramıyla ilk kez karşı karşıya gelen çocuğun önce kendi anne babasının ölümünden kuşkulanacağını bilmeniz gerekir. Hayatta yalnız kalmaktan korkar. Eğer, «Sen ne zaman öleceksin?» diye sorarsa: «Çok, çok ilerde» ya da, «Uzun zaman sonra» diye cevap vermeniz yerinde olur.
Çocuğunuzun bu ölümü yakın gelecekte beklememesi için, «Çok, çok ilerde» ya da «uzun zaman sonra»nın üzerinde durun. Bunu bu şekilde söylerken, bir gün öleceğinizi de kabul etmiş olursunuz. Kendisinin ölüp ölmeyeceğini ya da ne zaman öleceğini sorarsa, aynı şekilde cevap verin, ölüm, emin olduğumuz tek konu olduğuna göre, öleceğini kabul etmeniz gerekir. Ancak, ölümünün çok, çok, çok, çok sonra olacağını da iyice belirtin. Ne söylerseniz söyleyin, çocuğunuzu bu konuda düşünmesini önleyemezsiniz.Çocuğunuzu kuşkulu ve üzüntülü görürseniz hiç şaşmayın. Hatta, «ölmek istemiyorum!» diye ağlayabilir. Dinsel bakımdan ölümden sonra hayata inanıyorsanız, çocuğunuza bu yönde cevap verebilirsiniz. Yalnız bu açıklamaya dindar olduğunuzu biliyorsa başvurabilirsiniz. O zamana dek dinsel inançlarınızı belli etmemişseniz, çocuk birdenbire ortaya çıkan bu dinsel açıklamaları kuşkuyla karşılar. Bu yola başvurmanız pek dürüst bir davranış olmaz, çocuğunuz da bunu hisseder.
Çocuğunuzun ölüm kavramının bilincine varması, bir evcil hayvanın örneğin, bir köpeğin ölümüyle olabilir. Böyle bir üzücü olay meydana geldiğinde, çocuğunuzun hissettiği duygu, insan ölümünden hissedilen yas kadar engin olabileceğini kabul ediniz. Hayvanın ölüsünü çöpe atıp, bir yenisini almaya gitmeyin. Bu davranış, kesinlikle hayvanın ölümüne hiç aldırmadığınız hissini doğurabilir. Çocuğunuzun hayvanın ölümü için, törelerinize uygun bir tören bile tertiplemesinde fayda vardır. Eğer isterse, ölüyü koyması için bir kutu bulmasına yardımcı olun. Gömmek için sakin ve güzel bir yer seçimini ona bırakın. Mezar yerini işaretlemesine, hatta buraya çiçekler koyarak sevgisini belli etmesine izin verin.
Çocuğun Duygusal Sorunları
Yazan: Dr.Lee Salk