Göğüs Anjini

Kadınlar için HASTALIKLAR bilgilerinin paylaşıldığı bu yazımızda Göğüs Anjini hakkında detaylı bilgiye ulaştınız. Dilerseniz HASTALIKLAR kategorisinde bulunan diğer makalelerimizi okuyarak daha başka bilgiler edinebilirsiniz.
Göğüs Anjini (Angına pektorıs, Göğüs ağrısı, angina, andin dö  puatrin) nedir?
Angina kalbin, yeterli oksijen alamadığını gösteren bir belirtidir. Bu durum, kalbi besleyen koroner damarların daralması ve/veya tıkanmasından ya da kalbin aşırı çalışmasından kaynaklanır. Dolayısıyla kalbin normalden daha fazla oksijene ihtiyacı vardır. Angina pektoris kalp kasının oksijen ihtiyacı ile kalbi besleyen damarlardaki kan akımı arasında uyumsuzluk sonucu ortaya çıkan ağrıdır. 

Angina pektoris terimi, tıbbi olarak "göğüste sıkışma, boğulma hissi" demektir. Genellikle göğsün orta kısmında başlayan baskı, sıkışma, yanma tarzında bir ağrıdır ve vücudun üst kısımlarına doğru yayılabilir. Kişi ağrıyı, "sanki göğsümün üstüne birisi oturmuş" veya "göğsümü sanki mengene sıkıyor" diye tanımlar. Bazı kişiler angina ağrısını, sadece çene, omuz veya kol gibi kalpten uzak bölgelerde hisseder. Angina ağrısı bazen, hazımsızlık hissiyle karışır. Çünkü ikisinde de yanma tarzında bir ağrı vardır. Yemek borusu hastalıklarındaki ağrı da angina ile karışabilir. 

Angina, aynı zamanda kalp krizi gibi yorumlanabilir. Kalp krizinde hissedilen ağrı ve angina ağrısı birbirine çok benzer. Fakat angina ağrısı 5 dakikadan fazla sürmez. 

Göğüs Anjini (Angına pektorıs, Göğüs ağrısı, angina, andin dö  puatrin) belirtileri
- Yanma, sıkışma, batma tarzında keskin göğüs ağrısı. Genellikle göğsün orta kısmında hissedilir fakat çene, omuz, sırt veya sol kol gibi bölgelerde de görülebilir. Ağrının yeri ve tarzı kişiden kişiye değişebilir. 

- Yürüme, yokuş-merdiven çıkma gibi eforla gelen ve durup dinlenmekle birkaç dakika içinde geçen göğüs ağrısı 

- Efor dışında soğuk hava, ağır yemekler, sigara, ani öfke, heyecan gibi sebepler de ağrıyı başlatabilir. 

- Ağrı sırasında tansiyon yükselebilir. 

- Halsizlik, terleme, nefes darlığı, çarpıntı, bulantı anginaya eşlik edebilir. 

Göğüs Anjini (Angına pektorıs, Göğüs ağrısı, angina, andin dö  puatrin) nedenleri
Temel neden koroner kalp hastalığıdır. Kalbi besleyen koroner damarlarda yağ birikimi (ateroskleroz) sonucu tıkanma meydana gelir ve kalp yeterince oksijen alamaz. Diğer nedenler: 
- Aort kapağı hastalıkları, aort yetmezliği 

- Kalp ritim bozuklukları 

- Yüksek kan basıncı (hipertansiyon) 

- Yüksek kolesterol veya yağ bozuklukları 

- Metabolizma artışına sebep olan hastalıklar (örn; tiroid bezinin aşırı çalışması, ağır anemi) 

- Sigara içmek, şişmanlık 

Göğüs Anjini (Angına pektorıs, Göğüs ağrısı, angina, andin dö  puatrin) nasıl teşhis edilir?
Tam bir fizik muayene, çeşitli test ve incelemeler yapılır 

- EKG: Hastaların dörtte birinde istirahat esnasında çekilen kalp elektrosu normaldir. 

- Egzersiz "stres" testi (eforlu elektro): Bir kardiyoloji uzmanına danışılarak, hekim tarafından veya hekim gözetiminde yapılmalıdır. 

- Koroner anjiyo: Koroner damarlardaki tıkanıklığın yerini ve şiddetini belirlemek amacıyla yapılır. 

- Kan yağları ölçümü Ayrıca doktor gerek gördüğünde radyoizotop taramalar (talyum 201) ve kalp ekokardiyografisi yapılabilir. 

Göğüs Anjini (Angına pektorıs, Göğüs ağrısı, angina, andin dö  puatrin) tedavi yöntemleri
İlaç tedavisi uygulanır. Ancak beslenme şeklindeki ve hayat tarzındaki radikal değişiklikler de tedavi programının önemli parçalarıdır. Eğer angina şikayetiniz varsa; doktorunuz mutlaka doğru beslenmenizi, düzenli egzersiz yapmanızı, kilonuzu kontrol altına almanızı ve sigara içmemenizi önerecektir. 

Angina tedavisinde kullanılan ilaçlar 3 ana grupta toplanabilir. 
1. Nitratlar: Koroner damarları genişletir ve kalp kasına daha fazla kan gitmesini sağlarlar. Dil altında eritilmek veya çiğnenmek suretiyle kullanılırlar. 

2. Beta- blokerler: Kalp atımını ve kan basıncını düşürerek kalbin oksijen tüketimini azaltırlar. 

3. Kalsiyum kanal blokerleri: Koroner damar spazmını azaltırlar. Bazıları aynı zamanda kalp atım hızını da yavaşlatır. 

Yukarıdaki ilaçlar haricinde, kanın pıhtılaşmasını azaltan ilaçlar (heparin) kullanılabilir. Aynı zamanda; doktorların büyük bir çoğunluğu, angina şikayeti olan hastaların önlem amacıyla günde bir tablet aspirin almasını önermektedir. 

Bu ilaçlardan hiçbiri doktor kontrolü ve tavsiyesi dışında kullanılmamalıdır. İlaç tedavisine cevap vermeyen veya ilaçların yetersiz kaldığı vakalarda; koroner damar anjioplastisi veya koroner by-pass ameliyatları düşünülür. 

Göğüs Anjini (Angına pektorıs, Göğüs ağrısı, angina, andin dö  puatrin) önlemleri
- Geceleri angina nöbeti geçiriyorsanız, yatağınızın baş kısmını biraz yükseltmelisiniz. Böylece kalbinize binen yük azalacaktır. 

- Yatar durumdayken nöbet geldiğini hissederseniz, ayaklarınız yere değecek şekilde oturmalısınız. Eğer ağrı devam ederse doktorunuzun uygun gördüğü ilaçları almalısınız. 

- Doktorunuz uygun görüyorsa, her gün bir aspirin içmelisiniz. 

- Ağır yemekleri yavaş yavaş ve sindirerek yemelisiniz. 

- Sigarayı bırakmalısınız. 

- Angina şikayetiniz varsa, doğum kontrol hapları kullanmamalısınız. 

- Az yağlı ve kolesterolü düşük gıdalar almalısınız. 

- Her gün düzenli egzersiz yapmalısınız. 

- Fazla kilolarınızı vermelisiniz ve kilonuzu kontrol altında tutmalısınız. 

- Stresten kaçınmalısınız. 

Göğüs Anjininin (Angına pektorıs, Göğüs ağrısı, angina, andin dö  puatrin) hangi aşamasında doktora başvurulmalı?
- Angina nöbeti 5 dakikadan daha uzun sürmüşse ve ilaç almanıza rağmen geçmemişse. Bu durumda bir kalp krizi geçiriyor olabilirsiniz. 

- Bunun, ilk angina nöbeti olduğunu düşünüyorsanız. Böyle olduğundan emin olmalısınız. 

- Nöbetler şiddetlenmişse, daha sık oluyorsa, daha uzun sürüyorsa, beklemediğiniz anda başlıyorsa. 

- Beta bloker alıyor ve bir takım yan etkiler gözlüyorsanız. 

- Nitrat kullanıyor ve baygınlık, halsizlik, sersemlik, huzursuzluk hissediyor veya kusuyor veya şiddetli şekilde terliyorsanız. 

- Kalsiyum kanal blokeri kullanıyor ve mide krampı, düşük nabız, kalp ritim bozukluğu, baş ağrısı, kabızlık, şişkinlik, baygınlık ve nefes darlığı gibi yan etkilerden şikayet ediyorsanız.

Yazar
En Pratik Kadın
Eklenme Zamanı
6.12.2014 22:31:14
Yorum sayısı
0
İlgili Makaleler
Yüksek Tansiyon
Yüksek Tansiyon
Yüksek Tansiyon ( Hipertansiyon) nedir? Eğer tansiyonunuzu koştuktan veya bir kalabalığa konuşma yaptıktan sonra ölçtürürseniz, elbette yüksek çıkacaktır. Tansiyonumuz günlük fiziksel aktivitemize ve ruhsal durumumuza bağlı olarak değişir. Kişiden kişiye veya vücudun farklı yerlerinde değişik olması da normaldir. Ancak tansiyonun, diğer bir deyişle kan basıncının sürekli...
»» devamını oku »»
Parkinson Hastalığı
Parkinson Hastalığı
Parkinson Hastalığı ( Paralysis agitans) nedir? Titreme, kaslarda sertlik ve reflekslerin kaybı ile kendini belli eden bir hastalıktır.  Her iki cinsiyette ve her ırkta görülür. Genellikle 50-65 yaşlar arasında başlar, bu yaş grubundakilerin yaklaşık %1''inde görülür. Hastaların yarısında ilaç tedavisi 10 yıl süreyle başarılı olur ve önemli bir düşkünlük ortaya çıkmaz....
»» devamını oku »»
Kabakulak
Kabakulak
Kabakulak nedir? Tükürük bezlerinin iltihaplanması ile kendini gösteren akut bir enfeksiyon hastalığıdır. Alt çene kemiğinin hemen üzerinde tek veya çift taraflı şişkinlikle kendini belli eder. En sık 3-10 yaşlar arasında görülür ve bir kez yakalanıldığında hayat boyu bağışıklık kazanılır. Kabakulak aşısı 15. ayda kızamık ve kızamıkçık aşılarıyla birlikte yapılır.  Çok...
»» devamını oku »»
Bronşektazi
Bronşektazi
Bronşektazi nedir? Küçük ve orta çaplı bronşların genişlemesidir.  Bronşektazi belirtileri nelerdir? - Kronik öksürük  - Bol, kötü kokulu, irinli balgam (özelikle sabahları)  - Kanlı balgam  - Nefes darlığı, morarma, çomak parmak  Bronşektazi nedenleri - Tüberküloz  - Tekrarlayan akciğer infeksiyonları (pnömoni, boğmaca)  - Bronş obstrüksiyonu (yabancı cisim, dıştan bası)  -...
»» devamını oku »»
Agranülositoz
Agranülositoz
Agranülositoz nedir? Genellikle bazı ilaçlara ve kimyasal maddelere karşı aşırı duyarlık sonucu kandaki granülositlerin ileri derecede azalmasıyla birlikte anjin, ağız mukozasında yaralar, yüksek ateş, sepsis ve genel durum bozukluğu ile kendini gösteren akut bir tablodur.  Agranülositoz belirtileri nelerdir? - Titreme ile yükselen ateş  - Boğaz ağrısı  - Yutma güçlüğü  -...
»» devamını oku »»
Miyom Uteri
Miyom Uteri
Miyom Uteri nedir? Rahimin (uterus) düz kas lifleri ve bağ dokusundan oluşan selim bir tümördür. Düz kas leflerinin iç içe girmiş demetleri bağ dokusu içinde yer alır. En sık rastlanan jinekolojik tümördür. Her 5 kadından birinde gelişen ve 30 yaşından sonra daha sık görülen tümörlerdir. Miyomların %70''i rahim duvarı içinde gelişir.  Miyom uteri belirtileri nelerdir?...
»» devamını oku »»
Yorum Yaz
Yeni Yorum Ekliyorsunuz !
Rumuz (*) Mail Yorum (*) Gönder