Kadınlar için BESLENME bilgilerinin paylaşıldığı bu yazımızda P'den Z'ye Besinlerin Faydaları Nelerdir? hakkında detaylı bilgiye ulaştınız.
Dilerseniz BESLENME kategorisinde bulunan diğer makalelerimizi okuyarak daha başka bilgiler edinebilirsiniz.
PAPATYA:
Her derde deva bir bitki. Tahriş olmuş, temizliğe ve ferahlamaya ihtiyacı olan ciltler için ideal. Kurutulmuş papatyalardan hazırlanmış bir losyonla gözlerinize yapacağınız kompres şişkinliğini alıyor.
PATATES:
Çiğ olarak cilt ülserlerine ve kesiklere iyi gelir. Bas ağrısına karsı rendelenmiş ya da halka halka doğranmış patatesi şakaklarınıza koyun. Kaynatılmış kabukları tansiyonu düşürür. Mide ülseri, kabızlık ve hazımsızlık sorunlarında da suyundan faydalanılır.
PIRASA:
Pırasada B vitamini, demir, kalsiyum, fosfor, magnezyum, potasyum gibi mineraller bulunur. En büyük özelliği tok tutmasıdır. Özellikle diyet yapanlara önerilir. Kansızlık, romatizma, gut ve damar hastalıklarına karşı doğal ilaçtır. Cildi güzelleştirir, kani temizler ve toksinlerden arındırır, bağırsakları yumuşatır.
PORTAKAL:
C ve B Vitamini açısından zengin olan portakal, insana dinamizm veriyor. Portakal içindeki C vitamini ince ve kalın damarların yumuşak kalmasını sağlar. Bacaklardaki varisi, vücuttaki direnci arttırır. Grip ve nezleyi de portakal geçirir. Suyu şeker, şarap karıştırılır üzerine sıcak su katılır ve içilir. Kanın durulmasına ve temizlenmesine yardımcı olur. Hazmı kolaylaştırır. Portakal reçeli ise karaciğeri çalıştırır.
REZENE:
Genellikle sakinleştirici, gaz ve sancı giderici özelliktedir. Süt veren annelerde sütü arttırır. İdrar söktürür yaprakları yaraların iyileşmesini kolaylaştırır.
ROKA:
Yaprakları kani temizler ve kan dolaşımını düzenler. Vitamin ve mineral bakımından çok zengin olduğundan vücudun direncini arttırır. Yaprakları ve tohumu öksürüğü keser, iştah açar.
SALATALIK:
Salatalığı zaten birçok kadın cilt bakımı için kullanıyor. Hassas ciltlerde meydana gelen kaşıntıyı, pullanmayı ve gerginliği ortadan kaldırıyor. Cilde yoğun bir şekilde nem vererek, günlük nem ihtiyacını karşılıyor. Salatalığın kendisi ya da suyu cildimizi bir tonik kadar temizler, kabızlığı önler, böbrek ve kalp hastalıklarında vücutta biriken suyun atılmasına yardımcıdır. Kalp hastalıkları ve enfeksiyonlara karşı etkili. Kükürt içeriyor ve bu madde vücudun enfeksiyonlara karşı dayanıklılığını artırdığı gibi, kolestrolü de düşürüyor.
SARIMSAK:
Halk arasında doğal ilaç olarak bilinir. Çiçek köklü sebzelerden biri olan sarımsak, hücrelerin yaşaması için gerekli olan özler içerir. Sarımsak doğadaki en güçlü panzehirlerden biridir. Günümüzde bağırsak parazitleri tedavisinde kullanılıyor. Ayni zamanda hipertansiyona karşı da etkili koruma sağlıyor. Uzmanlara göre çok sarımsak yemek tehlikeli olabilir. Aşırı doz anemi, astım gibi hastalıklara yol açabilir. Doğrusu ise günde bir iki diştir.
SİRKE:
Sirke ateşi düşürür. Sistit ve gut enfeksiyonlarını tedavi etmekte yararlı olabilir. Tuzla karıştırılarak içildiği zaman sistemi zehirden arındırır. Bal ile birlikte alındığında yüksek tansiyona, mide ülserine, bağırsak enfeksiyonlarına ve uykusuzluğa iyi gelir.
SOĞAN:
Antiseptik, toksin atici, idrar söktürücü, kan dolaşımını düzenleyici, nefes açıcı, kolesterol, seker ve tansiyon düşürücü özellikler sahiptir. Soğan, mide şişkinliklerini rahatlatır ve kabızlığı önler. Ari ve böcek sokmalarında bir dilim soğan acıyı alır. Soğan suyu yanıklara, kesiklere, hayvan ısırıklarına faydalı olur. Suyunun günde iki kere sürülmesi siğillerin kaybolmasına yardımcı olabilir.
SU:
Her ne kadar bazılarımız "su bile içsem yarıyor" dese de, su vücuttaki Biyokimyasal maddeleri dengelediği için toksinlerin vücuttan atılmasını sağlar. Böylece vücut zararlı maddelerden temizlenir. Uzmanlara göre beynimizin %80'i sudur. Su eksikliği beynimizdeki mineral yoğunluğunu ve kullanımını da sınırlar. Günde en az bir buçuk litre su içmek gerekiyor.
TUZ:
Vücudumuzdaki tuz oranı doğrudan doğruya hayati fonksiyonlarımıza yansır. Tuz oranının düşük olması bedensel ve zihinsel verimi düşüreceği gibi fazla olması da kan dolaşımını, özellikle beyindeki kan dolaşımını bozar. Tuzu dikkatli kullanın. (yemeklerde olabildiğinde, işlenmemiş tuz kullanınız )
ÜZÜM:
Kırmızı ve beyaz üzüm yiyen herkes gülücükler saçar. Üzümde %20 oranında direk olarak kana karışan şeker vardır. Bedenen ve zihnen çalışanlar için iyi bir gıdadır. Gıda şekli anne sütüne benzer Üzümdeki bol demir kan yapar. Yüz ve boyuna taze üzüm suyu sürülüp 10 dk. sonra yıkanırsa cilde dirilik verir.
YER ELMASI:
Şeker hastaları için faydalıdır. Besleyicidir. Vücudun direncini arttırır. Kabızlığı giderir.
YOĞURT:
A,B,E vitaminleri, mineral tuzlar, kalsiyum, fosfor, magnezyum içerir. Her gün 125 gr yoğurt tüketmek hazımsızlık, mide ve bağırsak hastalıklarını önler. Cildi pürüzsüzleştirir, saçlara parlaklık verir. Süt sekerini laktik aside dönüştürdüğünden kalorisi düşüktür. Bundan dolayı beslenme uzmanları diyet yapan kişilere yoğurdu öneriyorlar.
ZEYTİN:
Zeytinyağı, safrayı artırır. Karaciğeri çalıştırır. Karaciğer ağrılarını keser. Sarılıkta faydalıdır. Yaprak ve kabukları yüksek tansiyonu düşürür. Kandaki şeker miktarını düşürür. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur.
ZEYTİNYAĞI:
Basta E olmak üzere A, D, K vitaminleri içerir. Zeytinyağının bağırsak, idrar yolları, safra kesesi rahatsızlıklarında ve gastritin giderilmesinde etkisi vardır. Çocukların beyin gelişimini ve kemiklerinin güçlenmesini hızlandırır. Bu vitaminler sayesinde hücrelerin yenilenmesinde doku ve organların yaslanmasını geciktirmede etkilidir. Cildi besler, saçları korur. İçerdiği linolenik asit sayesinde yağsız inek sütüne katıldığında (bir kaç damla) anne sütünden kesilmiş bebekler(dört buçuk aydan sonra) için ideal doğal besin olduğu söylenir. Zeytinyağının en önemli özelliklerinden biri de kalp, damar hastalıkları üzerindeki olumlu etkisidir. Kalp krizi riskini azalttığı gözlenmiştir.