Kadınlar için SOFRA DÜZENİ ve ADABI bilgilerinin paylaşıldığı bu yazımızda Davetlerde Tanıştırılma hakkında detaylı bilgiye ulaştınız.
Dilerseniz SOFRA DÜZENİ ve ADABI kategorisinde bulunan diğer makalelerimizi okuyarak daha başka bilgiler edinebilirsiniz.
Davetlerde başkaları ile nasıl tanışılır?
Davet edilen kimsenin, konuklarını yemek sofrasına oturtmadan, birbirleriyle tanıştırması gerekir. Fakat ev sahibi veya sahibesi bu tanıştırmayı yaparken, temel olarak uyulması gerekli dört noktayı dikkate alarak, konukları birbirlerine aşağıda gösterileceği şekilde tanıştırması gerekir.
- Geleni, hazır bulunanlara
- Erkeği, kadına
- Aşağı mevkide olanı yüksek mevkide olana
- Genci, yaşlıya, tanıştırır
Yukarıda görüldüğü şekilde, "davetlileri birbirleriyle tanıştırırken" aynı zamanda mesleklerini de söylemeliyiz. Çünkü bu tanıştırma gelişigüzel iki kişiyi sokakta birbirine tanıştırmaya benzemez. Burada tanıştırdığımız kimseler, biraz sonra yemek odasına geçerek, sofrada birçok konuyu dokunarak saatlerini beraberce geçirecek olan kimselerdir. "Konukları birbirleriyle tanıştırırken" mesleklerini de bildirmekle, davetlilere ileride ne gibi konular üzerinde konuşabilecekleri hakkında da az çok bir fikir verilmiş olunur. Davetlilerin mesleklerini bildirmeyerek, yalnız adlarının söylemekle yetmediği görüşmeler, havadan, sıcak ve soğuklardan bahsetmek gibi pek bayağı ve sıkıca bir şekle dökülebileceği gibi konuklardan birinin bilmeyerek, davetlilerden her hangi birinin mesleği hakkında da ileri geri konuşarak meclis ahenginin bozulması olasılığı da vardır.
Bu yönden, "sofra tanıştırılmalarında" kesinlikle mesleği söylemek veya biraz açıklık vermek zorunluluğu vardır.
Sonra, kargaşalık, dalgınlık veya buna benzer bir nedenle ev sahibi tarafından diğer konuklara tanıştırılmış bir davetli, sofrada yanına düşen diğer davetliye kendi kendisini tanıştırması gerekir. Kendisini tanıştıracak olan erkek, tercihen kendisini yanındaki erkeğe takdim etmesi ve onun da tanıştığı kimseyi yukarıda bahsetmiş olduğumuz tanıştırma görgüsüne uyarak, diğer davetlilere tanıştırılması gerekir. Yine bu konudan olarak, herhangi bir kimse gerek kendi kendisini, gerekse bir ahbabım tanıştırırken, Almanvari sadece soya adını söyleyerek tanıştırmamalı veya tanıştırılmamalıdır. Bunların soyadlarına ek olarak, küçük adlarını, mesleğini ve hatta mesleğinden başka yetenek gösterdiği diğer bir niteliğini de bildirmesi çok yerinde olur.
Böylelikle tanıştırdığımız kimsenin esas mesleği ile, hoşlanmakta olduğu diğer niteliğini de karşımızdakilere anlatmış oluruz.
Bir de bu tanışma ve tanıştırmalarda, protokol gereği kullanılmakta olan, müşerref, şerefyab, mübahi gibi birtakım bayağı kelime ve cümleler vardır ki, olanağınca bu gibi kelimeleri harcamaktan sakınmamız gerekir. Çünkü bu gibi cümleler, karşımızdakilere kendimizin bir ikiyüzlü olduğu izlenimi uyandırabilir. "İlk kez birbirleriyle tanışan kimseler"; tercihen:
- Sizlerle tanışmak şerefini kazanmayı çoktan beri arzu etmekteydim.
- Çoktan beri övgünüzü işitmekteydim şeklinde cümleleri seçmek yerinde olur.
Yine bir kadın, kendisinden çok yaşlı bir kadından başka, kendisine bir erkek veya diğer bir kadın tanıştırıldığı zaman ayağa kalkmaz. Erkek ise, salon veya yemek odasına bir kadın girerse, kalkarak, kadın oturuncaya kadar ayakta beklemelidir. Ancak, nazik bir kadının', erkeği fazla rahatsız etmemek için, onları oturmaya davet etmesi gerekir.
Samimi davetler hariç, kalabalık bir toplantıda, bir erkek önceden tanıdığı veya tanıştığı kadının elini öpmesi doğru değildir. Her nerede ve ne şekilde olursa olsun genç bir kızın eli öpülemeyeceği gibi, eldivenli bir kadının elini de öpmek doğru olmaz. Sokakta da kadının eli öpülmez. Esasen el öpmelerin en güzel jesti kadının elini, hafifçe eğilerek ağzın yakınına götürerek, dudaklara dokundurmadan, saygıyla öpme hareketi yapmaktır.
Şunu da kısaca kaydetmek yerinde olur ki, birçok Avrupa memleketlerinde, hatta dünyanın en aydın ve medeni ülkelerinden biri olan Fransanın Boşdüro yani Marsilya havalisi gibi çok önemli illerinde bile el öpmek adet değildir.
El öpme adeti olmayan yerlerde veya bu gibi adetlerin geçerli olmadığı çevre ve davetlerde ya da adetleri iyice bilinmeyen yerlerde el öpmemelidir. Aksi halde gülünç bir duruma düşülmüş olunur.