Kadınlar için HASTALIKLAR bilgilerinin paylaşıldığı bu yazımızda Kırım Kongo Hastalığının Sebepleri ve Tedavisi hakkında detaylı bilgiye ulaştınız.
Dilerseniz HASTALIKLAR kategorisinde bulunan diğer makalelerimizi okuyarak daha başka bilgiler edinebilirsiniz.
Kırım kongonun sebebi nedir?
KKKA hastalığının etkeni bir virüstür. İnsanlara kene ısırığıyla veya enfekte hayvan ya da insanların kan, vücut sıvıları veya diğer enfekte dokuların doğrudan teması yoluyla bulaşır. En sık bulaşma yolu kene ısırmasıyla olmaktadır. Bulaşmadan sorumlu olan kene türlerinden en etkin olanı Hyalomma cinsi kenelerdir. Hastalık bu cins kenelerin dışında yaklaşık 30 tip keneden daha izole edilmiştir. KKKA virüsü dezenfektanlara ve çevre şartlarına nispeten dayanıksızdır. Konakçı dışında yaşayamaz, 56 °C'de 30 dakikada, hipoklorit, %2 gluteraldehit ve güneş ışığı (UV) ile kolaylıkla etkisiz hale gelir.
Epidemiyoloji ve bulaşma
Kırım kongonun coğrafi dağılımı: Hastalık Asya, Ortadoğu, Doğu Avrupa ve Afrika'da bölgesel olarak yaygınlık gösterir. Özellikle Rusya, Kazakistan, Irak, Iran Pakistan, Afganistan, Hindistan, Çin, Bulgaristan, Yunanistan, Türkiye, Macaristan, Yugoslavya, Makedonya, Fransa, Zaire, Nijerya, Kongo, Kenya, Uganda, Tanzanya, Etiyopya ve Mısır'da KKKA virüsünün aktif olduğu tespit edilmiştir.
Türkiye'de KKKA: Tokat ili başta olmak üzere Amasya ve Sivas illerinde 2002 yılının Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında etkeni belli olmayan, insanlarda gribal enfeksiyona benzer belirtiler gösteren hastalık görülmüş, Tokat ilinde yapılan 50 civarında hastalık bildiriminden 6'sı ölümle sonuçlanmıştır.
2003 yılında ülke genelinde 133 vaka bildiriminin 6'sı ölmüş, 2004 yılında ise 249 vaka bildiriminden 13'ü ölümle sonuçlanmıştır. 2006 yılının ilk altı ayında 104 doğrulanmış vakanın 6'sının öldüğü bildirilmiştir. Bu bulgular sonunda vaka sayılarında ve ölümlerde artış olacağından endişe edilmektedir.
Kırım kongonun bulaşma yolları: Virüs, birçok evcil ve yabani hayvana kenelerin ısırması ile bulaşmasına rağmen hastalık belirtisiz seyretmektedir. Bu nedenle yabani kemirici hayvanlar, sığır, koyun, keçi gibi çiftlik hayvanları, tilki, kurt, çakal gibi yabani hayvanlar ve keneler hastalığın doğadaki rezervuarlarıdır. Ayrıca, kuşlar keneler için önemli bir konak gurubunu oluşturmaktadır. Devekuşları haricindeki kanatlı hayvanların birçoğu enfeksiyona dirençlidir ve yabani kuşların mevsimsel göçleri ile virüs kıtalar arasında taşınabilmektedir.
Bulaşmadan sorumlu olan kene türlerinden en etkin olanı Hyalomma cinsi kenelerdir. Bu cins kenelerden başka 28'i lxodid, 2'si Argasid olmak üzere 30 tip kene türünün daha rezervuar ve vektör olduğu bildirilmiştir.
Dişi keneden yavrularına yumurta yolu ile virüs geçişi de mümkündür. Sıklıkla keneler, hastalık etkenini, küçük omurgalılardan alır ve yaşamı boyunca çiftlik hayvanları gibi büyük omurgalılara bulaştırır. Sığır, koyun ve keçi gibi evcil geviş getiren hayvanlar da, keneler tarafından ısırıldıktan bir hafta kadar sonra virüs kana yayılır. İnsanlar, bu esnada hastalıklı hayvanların kan veya dokularına temas sonucu ya da kene ısırığı sonrası hastalığa yakalanır.
Kırım kongo hastalığının mevsimsel özellikleri: Hastalık mevsimsel özellik göstermektedir. Genel olarak Haziran ve Eylül arası görülmesine rağmen, değişik mevsimlerde de görülebilir. Ülkemizde sıklıkla Nisan ayından itibaren Kasım ayına kadar olan süre içinde görülmektedir.
Kırım kongoda kimler risk altında: Tarım işçileri, mezbaha çalışanları gibi sığır üretim ve işleme tesislerinde çalışan kimseler ve Veteriner Hekimler, hasta hayvan ile teması olanlar, askerler ve kamp yapanlar yüksek risk altındadır, hastalık açısından risk altındaki grubu oluştururlar. Hastalık kene ısırmasının yanı sıra, vücudunda virüs bulunan hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya diğer dokularına temas etmekle bulaşabildiği gibi, bu hastalığa yakalanmış insanların kan veya vücut sıvılarına temas sonucu da bulaşabilmektedir. Sağlık personeli özellikle hastalarda gelişen kanama odaklarının bakım ve tedavisi esnasında enfekte olmaktadır. Hastanede üniversal enfeksiyon kontrol önlemlerinin alınması sağlık personeline bulaşmanın önlenmesinde en etkili yoldur.